18 Mart 2010 Perşembe

Giderken yaşatmak


Oldum olası gömülmek istemiyorum. Ölü bedenimin kurtlarca yenmesi fikrine deliriyorum. Ve yıllardır eşe dosta vasiyet ediyorum:

“Ben ölünce sakın beni gömmeyin, yakın beni ve denize savurun küllerimi.”

Bu sebeple de yaklaşık 2 sene önce tüm organlarımı bağışladım. Tam bağış yaparken yanımdaki avukat arkadaşım “Türkiye’de bu olaya güven yok. Bu bilgiler organ mafyasının eline geçiyor bence. Can güvenliği olduğuna inanmıyorum” dese de hala sağ salim, hayattayım. Bu yazıdan sonra ne olur bilinmez ama şimdilik buradayım.

Bana bu yazıyı yazdıran acılı bir aile aslında. Kızlarının beyin ölümü gerçekleşmiş ama onlar organlarını bağışlamak istememişler.

Prof. Dr. Aydın Dalgıç diyor ki “Beyin ölümü olmuşsa hasta ölmüştür. Halkın kafasını karıştırmak yanlış…Buket yaşatılabilir ama ancak başka insanlarda. Bu nedenle aileye başsağlığı diliyorum ve organ bağışını yeniden düşünmelerini istiyorum.”

Bir tarafa evladınız, kaybetmişsiniz ama yaşıyor gibi, hala soluk alıyor. Diğer tarafta onlarca hasta, halen yaşıyorlar, ama soluk almakta zorlanıyorlar. Belki sayenizde daha onlarca yıl yaşayacaklar.

Biri sizin canınızdan, kanınızdan, diğerleri de başka anne babaların canından, kanından.

Biri sizin çiçeğiniz koklamaya kıyamadığınız, kokusundan vazgeçemediğiniz, diğerleri de başka birilerinin.

Zor…

Onlar için zor belki ama, sizin bir seçim şansınız var. Kendiniz için, kendi organlarınız için.

Giderken yaşatmayı seçin.

1 yorum:

  1. bende aynını düşünüyorum, ve bu yüzden 2000 yılından beri organlarım bağışlı.. gitmek kolay, kalmak zor ya.. geride kalanlar için daha da zor sevdiğini parçalara bölmek .. fakat sonucun da.. kimbilir kaç kişi de yaşadığını bilmek , bilmem ki.. su serper mi kanayan yüreğe bir nebze..

    YanıtlaSil