9 Ekim 2010 Cumartesi

34 TZB 95


Bir tuhaflık var ama ne? Bugün bindiğim minibüsün şöförü sanki başka dünyadan gibiydi.
Cadde trafiğine girmemek için arka yola saptık. Tek şerit halinde adım adım ilerliyoruz. Önümüzdeki arabayı bir bayan kullanıyor. Bir anda arkadan gelen bir açıkgöz direksiyonu kadının üstüne kırıyor. Sıkıştıracak ve önüne girecek aklı sıra. Bizimki sinirleniyor:
“Seni de araya sokan…”
Ve doğrudan o da onun üstüne gidiyor. İlginç bir şekilde yırtık dondan çıkar gibi ortaya çıkan açıkgözü cidden yırtık dondan çıkmış gibi solda bırakıyor. Yorumu daha da ilgimi çekiyor:
“Bayan gördü diye üzerine kırıyor. Genç olacak bir de. Biz de gençtik ama böyle değildik. Efendiydik.”
Derken ara yoldan ana yola çıkmak üzereyken yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yaşlı amca görüyoruz. Bizimki duruyor hemen, amcaya rahat olması için sesleniyor:
“Acele etme, yavaş ol”
Amca bastonla topallaya topallaya geçiyor. Bizimki kolunu çıkarıp arkadaki konvoya “Bekleyin..” işareti yapıyor.
Artık tüm yolcular şöföre kahraman gibi bakıyor.
Ve son bomba tam inerken oluyor. Bizimki bana sesleniyor:
“Siz Çiftehavuzlar parası ödemediniz mi?”
“Evet” diyorum.
“Fazla ödediniz. Alsanıza paranızı” diyerek bana 30kuruş uzatıyor.
Bir durak önce inmeye karar verdim aniden. Dumur oluyorum. Yolcuların suratında da aynı şaşkınlığı görüyorum.
O giderken ben plakasını alıyorum. Diyorum ki “Bu dünyada hala iyiler var. Hatta fazla iyiler var.”
Onlardan biri Kartal – Kadıköy hattında 34 TZB 95 pkalalı minibüsü kullanıyor.