2 Kasım 2010 Salı

Koku


İnsanların yüzlerini unuturuz belki,
Zaman siler şekillerini,
Ama kokularını asla.
Her sevdiğimizin bir kokusu vardır,
Sonsuza kadar bizde saklıdır.
Onları hatırladığımızda,
Yüzleri gelmese de aklımıza,
Kokuları gelir bolca.
Hastalanınca anne kokusu ararım ben mesela.
Anne kokusu demek annenin kanatlarının altında olmak demektir.
Tıpkı bir güvercin yavrusu gibi sığınmaktır,
Bakılmaktır, beslenmektir, şımartılmaktır.
Anneanne kokusu ise merhamettir, koşulsuz sevgidir, şefkattir.
Çocukluğunun şımarıklığıdır, duaları, saflığıdır.
Eski sevgilinin kokusu bazen eski bir kıyafeti eline alınca gelir burnuna,
Onun aldığı ya da sevdiğini eline alınca.
Zamanında yanından bir dakika ayırmak istemediğin bu kokunun,
Şimdi ne kadar uzak olduğunu görmek şaşırtır seni.
Okul kokusu vardır,
Sıraların kokusu, kalemtraşın kokusu.
Çocukluğunun oyun kokuları,
Sokak kokuları.
İlk yediğin dondurmanın kokusu.
Sadece insanların değil ama,
hayattaki tüm izlerin ayrı bir kokusu vardır aslında.
Ve yaşamda onlara ihtiyacınız olduğunda,
Sessizce derinlerinizden çıkar gelirler,
Burnunuzda tüterler.