21 Kasım 2010 Pazar

Aşk kamaştırır


Fazla aşk göz kamaştırır! Görüntü net değildir...Hadise olduğundan farklı görünebilir!
Sıradan bir insana büyük büyük anlamlar yüklemeden önce gözünüzün ışığa alışmasını bekleyin.
Gözleriniz kamaşmışsa ve o aslında “sandığınız kişi” değilse yaşayacağınız kocaman hayal kırıklığını yaşamaktansa biraz bekleseniz ne olur ki? Bekleyin, gözünüzün kamaşması geçsin.
Hayal ettiğiniz tüm aydınlıkları net olarak göremediğiniz birine yakıştırıp onu aslında olmadığı parlak biri haline getirmeyin.
Karşınızdaki kişiye gereksiz payeler vermeyin, sonra da kanırtarak geri almayın.
Ne siz onu abartın ne o sizi yanıltsın.
Yıldız bile olamayacak insanları güneş yapmayın.
Ve olur da birgün gerçekten güneşi bulursanız onu yıldız(cık)lara feda etmeyin.

Kurabiye Canavarı


Kadın bir kurabiyeyse eğer,
Ve erkek de onu çaya batırıp yiyense,
Ve çay da aşkı yaşayış şekilleriyse…
Sıradan bir çaya batırılan sıradan bir kurabiyenizin tadını almak için bile sıradan olmayan bir dikkat ve özen gerekir. Hem de her lokmada.
Kıvamı tutturmak çok kolay görünse de ,
Nasılsa aşıktır denilip her bir lokma için aynı özen gösterilmezse,
Her seferinde çaya batırırken çayın sıcaklığına göre içinde tutma süresine dikkat edilmezse,
Bir bakmışsınız size sadece kırıntılar kalmış.
Ölçüsü zordur ama tutturdun mu afiyetle yenir.
Her lokma aynı lezzettedir.

Ve siz siz olun kurabiye canavarı olmayın.
Kadınınızı çaya batırırken dikkatli olun.
Eritip dağıtmayın,
Kolayca harcamayın,
Sürekli yeni tadlar arayıp kırıntılarla yetinmek zorunda kalmayın.